HARMONY
Harmony, herkesin hızla konuştuğu bir ortamda söze en son
girer.
Çünkü onun bakışında panik yok, telaş yok.
Ne düşündüğünü hemen söylemez ama söyleyince hep yerini bulur.
Karaköy’de kahvesini alır, sokakları tanıyormuş gibi değil,
aitmiş gibi yürür.
Telefonu sessizde. Çünkü kimseyle yarışmıyor.
“Geç kaldım” demez, çünkü her yere zamanında gider: kendi zamanında.
Bir gün birlikte Beşiktaş’tan vapura yürürken şöyle dedi:
“Ben kendi hayatımı seviyorum. Başkasına benzemek için hiç acelem yok.”
O an onu biraz daha anladın.
Harmony kadını göze sokulmaz ama akılda kalır.
O, birini etkilemek için değil, içine sinmek için giyinir.
Ve kokusu...
Temiz ama yumuşak, doğal ama özenli. Tıpkı kendisi gibi.
Ashley Joy’un hikayesi, markamınızın yaratıcısı Aslı Şen’in kendi saçlarına bir bakım ürünü aramasıyla başlıyor. İşlem görmüş saçların zamanla doğallığını, sağlığını ve ışıltısını kaybettiğini fark eden Şen bunun önüne geçmek için birçok ürün deniyor ancak istediği sonuçları alamıyor.