ALPHA
Onu ilk tanıdığında, dikkat çekici bir özelliği yoktu.
Ama her hareketinde bir kesinlik vardı.
Soruları kısa tutuyordu, ama seni ciddiye alıyordu.
Dinliyordu. Gerçekten dinliyordu.
Kalabalık bir masada bile gözüne takıldığında fark ettin;
Sanki ortamla ilgisi yoktu, ama ortam onun etrafında şekilleniyordu.
Bir gün birlikte yürürken hava birden soğudu, omzundakiceketi sana uzattı.
Bir şey demedi.
Sadece baktı ve verdi.
Alpha, net ama açıklamaya ihtiyaç duymayan bir karakter.
Seninle yürürken başka bir yere bakmaz. Ama adını kolay kolay kimseye anlatmaz.
Alpha’nın kokusu, işte o duruş gibi:
Kendini belli etmez ama kalır.
Teninden sonra çantana, oradan hafızana yerleşir.
Ve ne zaman benzer biriyle tanışsan, onu hatırlatır.